31 Mart 2012 Cumartesi

BUZULLAR

Buzul, dag zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. dünyanın'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

Buzulların oluşumu ve yapısı

Buzulu oluşturan kar sürekli olarak donma ve erimeye maruz kalır ve taze yağan kar tanelerinden bir çeşit taneli kar olan buzkar (névé) hâline dönüşür. Üzerindeki buz ve kar katmanlarının basıncı altında bu taneli kar daha da yoğun olan eski kara (firn) dönüşür. Yıllar süren bir dönemden sonra eski kar katmanları daha da sıkışarak buzulu oluşturan buza dönüşür. Buzulların kendine özgü mavimsi renginin nedeni gökyüzünün de mavi görünmesini açıklayan Rayleigh saçılımıdır.
Buzulun alt katmanları basınç nedeniyle erimeye maruz kalır ve buzulun tamamı bir akışkan gibi hareket eder. Buzullar akışkan gibi hareket etmek için eğime ihtiyaç duymaz, birikme bölgelerinde sürekli yağan karın birikmesi bu hareketi sağlar. Buzulların üst katmanları kırılgandır ve zaman zaman yarıklar (crévasse ve Bergschrund) oluşturur. Bu yarıklar nedeniyle gerekli güvenlik önlemi alınmadan buzulun üzerinde gitmek tehlikelidir. Eriyen buzul suları, buzulun içinden ve altından tüneller kazarak akar ve buzulun hareketini kolaylaştırır.

BUZUL AŞANDIRMA VE BİRİKİM  ŞEKİLLERİ:
Yerçekiminin etkisiyle yamaçlarda aşağıya doğru hareket eden buzullar geçtiği yeri oyar, sıyırır ve aşındırır. Buzullar oyma, sıyırma sırasında araziyi sürtünme ile çizer ve cilalar. Buna buzul aşındırması denir.

BUZUL VADİSİ:Dağ doruklarından aşağı sarkan buzul dillerinin hareketiyle yataklarını aşındırarak oluşturdukları U şekilli oluklardır. Bunlara tekne vadi adı da verilir. Akarsu vadilerine göre boyları kısadır ve sürekli iniş göstermezler. Ana buzula bağlı yan buzulların oluşturdukları vadilere de asılı Vadi denir.



SİRK ÇANAĞI(BUZ YALAĞI):Dağ doruklarına, yakın yerlerde kolay aşınabilen yüzeylerin aşındırılması ile ortaya çıkan çanaklardır. Bu çanaklar 40-50m'den birkaç km'ye kadar çapa sahip olabilirler. Bazen de buradaki buzulun erimesiyle Sirk Gölühaline gelebilirler.














HÖRGÜÇ KAYA:Buzulların kayaların yumuşak kısımlarını aşındırıp sert kısımlarını bırakmasıyla oluşan tümsek şeklindeki ve parlak yüzeyli kayalardır.










MOREN:
Buzultaşlar (Moren), buzulların getirip bıraktığı ve geri çekildikten sonra yüzeyde kalan taş oluşumlarıdır. Bu oluşumlar genellikle ince tozumsu bir madde içinde küçüklü büyüklü taş ve kaya parçalarının bir araya gelmesinden oluşan buzul tilinin doğrusal yığınlar halinde toplanması şeklinde görülür.


















BANKİZ:
Kutup çevresindeki denizlerde, suyun donması ile oluşan buz kütleleridir. Donma, kıyılarda başlar ve sıcaklık düştükçe artar. Deniz yüzeyini kaplayan buz kristalleri gittikçe kalınlaşır, Buz tabakası halini alır. Bankiz adı verilen buz tabakası yaz aylarında sıcaklığın artması ile küçülerek dağılır. Fransızca Banquise kelimesinin imlamızla yazılarak dilimize girmiş şekli. Bankiz, denizin yüzünü kaplamış bulunan buz örtüsüdür. Dilimiz de bunun karşılığı olarak buzla alınabilir. Nasıl ki, üstü tuzla örtülmüş bulunan ve tuz elde edilen yere de tuzla denir.
AYSBERG:
Buzullardan kopup, denize kadar ulaşan  kalın buzul parçaları deniz içinde  ilerlemeye devam eder. Buzun yoğunluğu, deniz suyunun yoğunluğundan az olduğu için su tarafından kaldırılır. Yüzlerce metre kalınlıkta ve kilometrelerce uzunluktaki bu buz dağlarına aysberg denir.


FİYORD:


Fiyordlar, İskandinavya kıyılarında sık rastlanan jeolojik oluşumlardır. Bunlar,iki taraftan sarp kayalıklarla çevrili uzun, dar ve derin koylardır. Fiyordlar buzul aşındırması sonucunda oluşurlar. Onbinlerce yıl boyunca yağan karların birikmesiyle oluşan buzullara vadi buzulu denir. Kutuptaki buzlar gibi düz yüzeyler üzerinde oluşan buzullara ise kıtasal buzul adı verilir. Buzdan ırmaklar, günde iki santimetreyle bir metre arasında değişen bir hızla hareket ederler. Diğer ırmaklardan çok daha güçlüdürler ve vadiler boyunca ilerlerken bu vadilerin yamaçlarını kolayca aşındırıp taşırlar. Bu sayede Tekne vadi, U vadi denilen buzul vadileri oluşur.Bu vadiler kutup bölgelerinde deniz seviyelerine kadar inerler.Türkiye gibi orta enlem ülkelerinde vadi buzulları 2000m'ye kadar inmiştir.Buzul dönemlerinde buharlaşan sular yeryüzüne genel olarak kar olarak iner.Bugünkü gibi akarsularla yeniden denize taşınmaz.Karalar üzerinde kar ve buz olarak birikir.Uzun süreli bu döngü sonunda deniz seviyesi bu günkü seviyeye göre yaklaşık 130 metre alçalmıştır.Buzul vadileri -130 metre seviyesindeki denizlerde son bulmuştur.
Buzul dönemi sona erip hava sıcaklıkları yükseldikce vadi buzulları erimeye başlamış, daha yükseklere doğru çekilmiştir.Buzulların erimesiyle deniz seviyesi yükselmiş, geri çekilen buzul vadilerini yükselen deniz suları doldurmuş fiyordlar oluşmuştur.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder